TCK M.258
GÖREVE AİT SIRRIN AÇIKLANMASI SUÇU
1.KORUNAN HUKUKİ DEĞER
2.SUÇUN UNSURLARI
2.1. MADDİ UNSURLAR
2.2. MANEVİ UNSUR
2.3. HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
3. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜM ŞEKİLLERİ
3.1. TEŞEBBÜS
3.2. İŞTİRAK
3.3. İÇTİMA
4. YAPTIRIM VE SUÇUN MUHAKEMESİ
4.1. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
4.2. Etkin Pişmanlık ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
4.3. Uzlaşma ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
4.4. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi İtibariyle Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
4.5. Soruşturma İzni
KAYNAKÇA
GİRİŞ
Kamu görevlileri, görevlerinin bir parçası olarak işlemleri yerine getirirken kamu idaresine ait olan ve gizli kalması gereken bilgilere sahip olurlar. Kamu görevlilerinin, görevleri dolayısıyla öğrendikleri ve gizli kalması gereken bilgileri saklama yükümlülüğü doğmuştur. İlgili yükümlülüğe aykırı davranışlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 258.maddesinde cezai yaptırıma bağlanmıştır. Böylelikle kamu görevlilerinin kamu idaresine karşı olan sadakat borcuna uygun davranması ve kamu idaresinin güvenilirliği sağlanmış olur.
Göreve ilişkin sırrın açıklanması başlıklı ilgili düzenleme:
Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu görevlisine, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.
Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten sonra, birinci fıkrada yazılı fiilleri işleyen kimseye de aynı ceza verilir.
1.KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Göreve ilişkin sırrın açıklanması suçunun TCK’da hangi başlıklar altında düzenlendiğine dikkat çekmek gerekir. “Devlete ve Millete Karşı Suçlar” kısmı, “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Bu noktada denilebilir ki kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişinin korunması itibariyle bu madde kanunumuzda yerini almıştır, yani kamu idaresinin sağlıklı, güvenli ve güvenilir biçimde işlemesi cezai bakımdan koruma altına alınmıştır.
2.SUÇUN UNSURLARI
2.1. MADDİ UNSURLAR
2.1.1. FAİL
Göreve ilişkin sırrın açıklanması suçunun faili, görevi icabı öğrendiği sırları açığa vuran kamu görevlisidir.
TCK’da yer alan düzenlemelere baktığımızda; birçok suç bakımından failin veya mağdurun memur ya da kamu görevlisi bulunmasının ağırlaştırıcı bir neden sayılmasının amacını, memur veya kamu görevlilerinin suiistimallerine, keyfi ve yetki dışı hareketlerine karşı bireyleri korumaktır.
2.1.2. MAĞDUR
Bu suç bakımından ceza normu tarafından korunan ve suç fiili tarafından zarar gören veya tehlikeye düşen hukuki varlığın veya menfaatin hamili olan burada kamu idaresi ve dolayısıyla da Devlettir. Sırları açıklanan kimseler ise, suçun mağduru değil, suçtan zarar görendir. Ceza Muhakemesi bakımından bu kimseler mağdurun haklarına sahip olmazlar.
2.1.3. KONU
TCK m.258 incelendiğinde madde metninde; “gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligat” denilerek suçun maddi konusunun somutlaştırıldığı görülür.
Maddi konu kapsamında açıklanması gereken sır: belgeler, kararları, emirler ve diğer tebligatların kendisi değil, bunların içerdiği gizlilik niteliği taşıyan bilgilerdir. Bir başka deyişle, kanunun hükmü, amirin emri, geçerli teamül ya da kendi niteliği gereği açıklanması zarar veya zarar tehlikesi doğurabilecek olması nedeniyle idarenin başkalarına açıklamaması gereken bilgileri kamu görevine ilişkin sır niteliğinde olduğu kabul edilir.
2.1.4. HAREKET
Bu suçun hareketini ise TCK m.258 birinci fıkrada; failin, “görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri veya diğer tebligatı açıklaması veya yayınlaması veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştırması” olarak tanımlanmıştır.
2.1.5. NETİCE
Suç, TCK m.258 birinci fıkraya bakıldığında; görevin gereği olarak gizli kalması gereken belgeleri, kararlar ve emirleri veya diğer tebligatı açıklamak, yayınlamak veya başkalarının bilgi edinmelerini kolaylaştırmakla birlikte işlenmiş olur. Böylelikle suçun tamamlanması için herhangi bir zararın oluşması ya da failin kendisine veya başkalarına bir menfaat sağlaması aranmamıştır. Denilebilir ki bu suç, neticesiz bir suçtur.
2.1.6. NEDENSELLİK BAĞI
Kamu görevlisi, görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştırması durumundan göreve ilişkin sırrın açıklanması suçu işlenmiş olur.
2.2. MANEVİ UNSUR
Bu suç genel kastla işlenen bir suçtur, yani failin fiili gerçekleştirirken herhangi bir amaçla hareket edip etmediğine bakılmaz, özel kast aranmaz. Failin taksirli davranışı, disiplin hukukunun konusu teşkil ettiğine dikkat çekilmelidir.
2.3. HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
TCK m.279’da kamu görevlisinin görevi dolayısıyla öğrenmiş olduğu bir suçu yetkili makamlara bildirme yükümlülüğü, sırrın suç teşkil etmesi durumunda uygulanacak olan bir hukuka uygunluk nedenidir.
Buna ek olarak; CMK m. 43 ve devamında düzenlenen tanıklığa ilişkin hükümler yönünden de kamu görevlisinin görevi dolayısıyla öğrendiği sırları, tanık sıfatıyla tanık dinlemeye yetkili makamlar önünde açıklaması bir hukuka uygunluk nedeni teşkil etmektedir.
3. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜM ŞEKİLLERİ
3.1. TEŞEBBÜS
Açıklama, yayınlama veya sırra ulaşmayı kolaylaştırıcı durumun yaratıldığı yer ve zamanda göreve ilişkin sırrın açıklanması suçu tamamlanmış olur. Neticesiz bir suç olmasına rağmen, hareketin parçalara bölündüğü bazı hallerde suça teşebbüsün mümkün olduğu kabul edilir.
3.2. İŞTİRAK
Kamu görevine ilişkin sırrın açıklanması suçu bir özgü suçtur. Özgü suça ilişkin iştirak kuralları burada geçerlidir. Göreve ilişkin sırrın açıklanması suçunda failin münhasıran kamu görevlisi olabileceği, ancak kamu görevlisi olmayanların ise azmettirme veya yardım etme biçiminde iştirak edebilecekleri ifade edilmiştir.
3.3. İÇTİMA
Suçun zincirleme suç biçiminde işlenebilmesi mümkündür. Kamu görevlisinin açıkladığı gizli bilgilerin içeriğinin birden fazla kişiye ait olması durumunda tek bir suçtan söz edilecektir. Gizli bilgilerin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda açıklanması durumunda, failin cezasının TCK m.43 f.1’e göre artırılması gerekir.
TCK m.43 f.1: Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
4. YAPTIRIM VE SUÇUN MUHAKEMESİ
Resen takip edilen bir suçtur. Bu suç, bir görev suçu olup memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevi sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine başvurulabilecektir. Bu kanunda belirtilen ve izin vermeye yetkili kılınan merci tarafından yaptırılacak bir ön inceleme sonucu izin verilmesi halinde soruşturmaya ve kovuşturmaya tabi tutulabilir. Madde itibariyle yetkili mahkeme kural olarak asliye ceza mahkemeleridir. Ancak failin sıfatı dolayısıyla madde itibariyle yetkili mahkeme değişiklik gösterebilmektedir.
Suçun yaptırımı, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. Ceza miktarı dikkate alındığında, dava zamanaşımı sekiz yıldır. Soruşturma ve kovuşturma yapabilmek amacıyla soruşturma izninin gerekmesi halinde; TCK m.67’ye göre soruşturma izni verilene kadar dava zamanaşımı süresi duracaktır.
4.1. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
Hakimin takdirine göre iki yıl veya altında hapis cezası verilmesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya hapis cezanın ertelenmesine ilişkin karar verilmesi imkanı vardır. Ancak sınırlı sayıda koşulların oluşmuş olması gerekir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için: sanığın sabıkasının olmaması ve sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına onayının olması gerekir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık denetim süresi boyunca suç işlemez ise ceza hiçbir sonuç doğurmadan sona erecektir.
4.2. Etkin Pişmanlık ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
Etkin pişmanlık TCK’da düzenlenen failin hiç ceza almamasına ya da aldığı cezada indirim yapılmasına yol açan düzenlemedir. Buna göre fail mağdura karşı yaratmış olduğu zarardan pişmanlık duyarak zararı gidermeye yönelik hareket ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilecektir. Etkin pişmanlık her suç tipinde uygulanabilen bir düzenleme değildir. Yalnızca düzenleme bulunan suç tipleri için uygulanabilir. Göreve ilişkin sırrın açıklanması suçu bakımından etkin pişmanlık hükmü düzenlenmemiştir.
4.3. Uzlaşma ve Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
Uzlaşma fail ile mağdur arasında bir uzlaşmacı aracılığı ile iletişim kurulması sağlanarak uyuşmazlığın giderilmesi yoludur. Göreve ilişkin sırrın açıklanması suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
4.4. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi İtibariyle Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi için şartlar CMK m.171/2-3’te düzenlenmiştir.
4.5. Soruşturma İzni
Ceza Muhakemesinde kamu davasının açılabilmesi ve açılmış bir kamu davasında yargılamanın yapılabilmesi için şartlar düzenlenmiştir. Bu şartlar dava şartı ve yargılama şartı olarak adlandırılır. İzin, bir dava şartı olup savcının kamu davası açabilmesi için gereklidir. Bu izin verilmediği takdirde kovuşturmaya yer olmadığı, uygulamadaki ifade ile takipsizlik kararı verilecektir. Savcılığın dava açabilmesi bazı durumlarda yetkili resmi makamların fail hakkında dava açılmasını uygun gördüklerini açıklamalarına bağlıdır.
Anayasa’da 129.madde uyarınca; memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirtilen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciinin iznine bağlıdır.” karşımıza çıkmaktadır.
4483 sayılı Memur ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçları için “izin sistemi” getirmiştir. Yani suçun faili, kamu görevlisi ise, fail hakkında soruşturma ve kovuşturma yapabilmek için yetkili merciinin soruşturma izni vermesi gerekir. Bu izin şartının gerçekleşmesi mümkün değilse, uyuşmazlığın daha önce yargılanmış olup olmadığına bakılır. Uyuşmazlık daha önce yargılanmış değilse, Mahkeme tarafından düşme kararı verilir. Daha önce yargılanmışsa, ret kararı verilir. Şartın gerçekleşmesi mümkün ve yargılama başlamışsa, durma kararı verilir.
KAYNAKÇA
DONAY Süheyl, Meslek Sırrının Açıklanması Suçu, İstanbul, 1978.
GÖKCAN Hasan Tahsin, Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, Ankara, 2008.
HAFIZOĞULLARI Zeki, AYGÜN EŞİTLİ Ezgi, Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar, Ankara, 2014.
ALŞAHİN Mehmet Emin, Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu (TCK m.258), 2014.
HAFIZOĞULLARI Zeki , ÖZEN Muharrem, Türk Ceza Hukukunda Devlet Sırrına Genel Bir Bakış, 2010.
OKUYUCU ERGÜN Güneş̧, Türk Ceza Hukukunda Zimmet Suçu,, Ankara 2008.
ÖNDER Ayhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, İstanbul, 1994.
ÖZBEK Veli Özer, DOĞAN Koray, BACAKSIZ Pınar, Ceza Muhakemesi Hukuku, 2023.
ÖZEN Muharrem, KÖKSAL Atacan, Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu, 2020.