ISRARLI TAKİP SUÇU (Stalking) SIKÇA SORULAN SORULAR
İÇİNDEKİLER
1.Israrlı Takip Nedir?
2. Israrlı Takip Suçu Hangi Hallerde Cezası Artırılır?
3. Israrlı Takip Suçunun Unsurları Nelerdir?
3.a. Bu Suçun Faili ve Mağduru Kim Olabilir?
3.b. Bu Suç Hangi Durumlarda İşlenir?
3.c. Bu Suçun Neticeleri Nelerdir?
3.ç. Bu Suça Etki Eden Durumlar Nelerdir?
4. Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu (TCK m.123) ile Israrlı Takip Suçu (TCK 123/A) Arasındaki Fark Nedir?
5. Israrlı Takibin Hukuka Uygun Hale Geldiği Haller Var Mıdır?
6. Suçun Özel Görünüş Şekilleri Bakımından Israrlı Takip Suçu Nasıldır?
6.a. Teşebbüs
6.b. Suça İştirak
6.c. Suçların İçtimaı
7. Suçla İlgili Muhakeme Nasıl Gerçekleşir?
7.1. Israrlı Takip Suçu Uzlaştırmaya Tabi Bir Suç Mudur?
7.2. Israrlı Takip Suçu Basit Yargılama Usulüne Tabi Bir Suç Mudur?
8. Israrlı Takip Suçunda Zamanaşımı Ne Kadardır?
KAYNAKÇA
1.Israrlı Takip Nedir?
Bir kişinin rızası olmaksızın sürekli takip edilmesi veya iletişim kurulması halinde işlenen bir suçtur.
TCK m.123/A birinci fıkrasında; “Israrlı bir şekilde fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.” ifadesi yer almıştır.
2. Israrlı Takip Suçu Hangi Hallerde Cezası Artırılır?
TCK m.123/A ikinci fıkrasında cezanın artırılacağı halleri düzenlenmiştir. Bu nitelikli haller söz konusu olduğunda faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verileceği ifade edilmiştir.
“Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
3. Israrlı Takip Suçunun Unsurları Nelerdir?
3.a. Bu Suçun Faili ve Mağduru Kim Olabilir?
Öncelikle bu suçun faili herkes olabilir. Mağdur bakımından ise; özellikle kadına yönelik şiddet içeren suçlar işlenmeden önce ısrarlı takip filleriyle etkin mücadele edilebilmesi için böyle bir düzenleme getirilmiştir. Ancak mağdurun mutlaka kadın olması gerekmemektedir.
Yukarıdaki soruda mağdurun kim olduğuna bağlı olarak özel durumların ilgili hükmün 2.fıkrasında belirtildiği ve cezanın artırılacağı haller belirtilmiştir.
3.b. Bu Suç Hangi Durumlarda İşlenir?
Israrlı takip suçu bakımından seçimlik hareketler söz konusudur, yani bunlardan herhangi birinin gerçekleşmesiyle suç oluşmuş olacaktır. Bunlar ise;
• fiziken takip etmek ya da
• haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya
• üçüncü kişileri kullanarak
temas kurmaya çalışmaktır.
Bahsedilen hareketlerin ısrarlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekir. Burada bahsedilen ısrar ise, maddede belirtilen hareketlerin tekrarlanarak yapılmasıdır.
3.b.1. Bu Suçun Oluşması İçin Hareketlerin Tekrarlanması Şart Mıdır?
Israr ifadesini tanımlayarak başlamamız gerekir. Israr, bir düşüncede veya davranışta ayak direme, üsteleme gibi anlamlara gelir. Israr, fiilin haksızlık içeriği bakımından cezanın verilmesini gerekli kılıp kılmadığı bakımından bir ölçüt görevi görür. Haksızlık oluşturan fiil makul ölçülerde gerçekleştirilmesi bu suç oluşmaz. Yani ısrarın varlığı bakımından mutlaka aynı hareketin birçok defa tekrarlanması şart değil.
Tekrar ve seçimlik hareketler arasındaki ilişki konusunda; fail, ilgili maddede belirtilen hareketlerden birini ısrarla tekrarlayabileceği gibi farklı seçimlik hareketleri farklı yer ve zamanlarda tekrarlamak ile ısrar iradesini gösterebilir.
3.b.2. Fiziki Takipten Ne Anlamalıyız?
Fiziki takibin mutlaka mağdurun peşinden gitmek şeklinde gerçekleşmesi gerekmez. Ayrıca failin farklı zaman ve mekanlarda mağdurun karşısına çıkması, onun bulunduğu ortamlarda yanına yaklaşması ve böylelikle kendisini sürekli mağdura görünür kılmaya çalışması da takip kabulü için yeterlidir. Örneğin failin; iş yeri, okul, çarşı, pazar vb. yerlerde sıklıkla mağdurun karşısına çıkması ve mağdurun takip edildiğini hissettirmesi ya da konutunun önünde, yaşadığı sokağın girişinde beklemesi vb. fiillerin ölçüsüz biçimde tekrarlanması fiziki takip olarak kabul edilebilir.
3.c. Bu Suçun Neticeleri Nelerdir?
Öncelikle belirtilmelidir ki suç netice suçudur, sırf hareket suçu değil. Yukarıda vurgulanan seçimlik hareketler ile bir kimse üzerinde kayda değer bir huzursuzluk oluşmasına veya onun yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olmak suçun neticeleri arasında yer alır. Bu noktada mağdurun üstünde ciddi bir huzursuzluğun yanı sıra onun yakınları üzerindeki bu durumun etkisi de dikkate alınmaktadır.
Failin bu neticeyi göze almış olması gerekli olup objektif cezalandırma şartı olarak kabul edilmez.
3.ç. Bu Suça Etki Eden Durumlar Nelerdir?
2.soruda da ifade edildiği gibi TCK m.123/A f.2’de suçun nitelikli hallerindendir ve failin kastı bu halleri kapsar; suçun çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi, hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi halinde ceza artırılır.
Buna ek olarak neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hali olarak ilgili maddenin f.2 c bendinde; mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması halinde ceza artırılacaktır.
4. Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu (TCK m.123) ile Israrlı Takip Suçu (TCK 123/A) Arasındaki Fark Nedir?
TCK’da ısrarlı takip suçu, zarar suçu olarak düzenlenirken kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ise bir tehlike suçu şeklinde düzenlenmiştir. Zarar suçu bakımından; suçun oluşması için somut bir zararın gerçekleşmiş olması aranır. Tehlike suçu bakımından somut bir zararın meydana gelmesi aranmaz ancak kişinin veya toplumun güvenliğini, sağlığını veya malvarlığını tehlikeye atan eylemlerden bahsedilir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan farklı olarak ısrarlı takip suçunda failin “sırf huzur ve sükunu bozma amacıyla” hareket etmesi aranmaz. Bu demektir ki failin ısrarlı takip eylemini hangi amaçla gerçekleştirdiğinin bir önemi yoktur, kast yeterlidir.
Failin mağdurla temas kurma veya kendisini hissettirme çabası, duygusal nedenlerden kaynaklanabilir, yani mağduru korkutmak ya da baskı altına almak amacıyla da gerçekleştirilebilir. Ancak bu tehdit kastıyla gerçekleştirilişe tehdit suçu oluşur ve TCK m.123 değerlendirme altına alınır.
5. Israrlı Takibin Hukuka Uygun Hale Geldiği Haller Var Mıdır?
Bir hukuka uygunluk sebebi olarak uygulamada kolluğun CMK m.160-161 kapsamında Cumhuriyet Savcısının emri ile gerçekleştirmiş olduğu “fiziki takip” düşünülebilir ancak mevzuatta fiziki takip düzenlenmemiştir bu gözden kaçırılmamalıdır. Ayrıca 4208 Sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kaçakçılıkla mücadele yöntemi olarak uygulanan kontrollü teslimat uygulamaları kanuni şartları taşıması şartıyla hukuka uygun olacaktır.
6. Suçun Özel Görünüş Şekilleri Bakımından Israrlı Takip Suçu Nasıldır?
6.a. Teşebbüs
Zarar suçu olarak düzenlendiği için teşebbüse elverişlidir. Israrlı takibe rağmen mağdurda kayda değer bir huzursuzluk veya endişeye sebep olmazsa teşebbüsten bahsedilebilir.
6.b. Suça İştirak
Suça iştirak mümkündür ama özellik göstermez, yani suça iştiraka ilişkin genel hükümler burada uygulanabilecektir.
6.c. Suçların İçtimaı
Suçun aynı kişiye değişik zamanlarda bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde suçların içtimaına ilişkin hükümler uygulama alanı bulacaktır. Zincirleme suçu bağlamında; suçun birden fazla kez işlenmiş olması koşulu ile aranan ısrar koşulunun gerçekleşmesi arasındaki ayrıma dikkate edilmelidir. Tek bir fiille birden fazla mağdura karşı işlenmiş olması halinde TCK m.43 f.2 uygulanabilecektir. Fikri içtima bakımından da başka suç tiplerinin de ihlal edilmesi hali değerlendirilebilir.
7. Suçla İlgili Muhakeme Nasıl Gerçekleşir?
Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Bu şikâyet failin hukuka aykırı fillerinden dolayı mağdur olan kişi tarafından yapılması gerekir. CMK çerçevesince mağdur bu hakkını fail ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanmalıdır. Bir zamanaşımı öngörülmüştür: ısrarlı takip suçu bakımından TCK m.66’ya göre 8 yıllık dava zamanaşımı uygulanır. Şikâyetin her durumda 8 yıl içinde yapılması zorunludur.
7.1. Israrlı Takip Suçu Uzlaştırmaya Tabi Bir Suç Mudur?
Uzlaştırma kurumu CMK m.253’te düzenlenir. Uzlaştırma süreci, soruşturma safhasında fail ile mağdur tarafsız bir uzlaştırmacının arabuluculuğu ile bir araya getirilir ve aralarındaki uyuşmazlık çözülmeye çalışılır. Böylece uyuşmazlığın cezai süreçlere gerek kalınmaksızın sonlanması amaçlanır. İlgili CMK m.253’e göre her suç uzlaştırmaya tabii değildir; belli özellikleri taşıyan suçlar bakımından uzlaştırma hükümleri uygulanabilecektir. CMK m.253/3 c.1 uyarınca; “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez.” Anlaşıldığı üzere ısrarlı takip suçu her ne kadar şikayete tabii bir suç olsa da özel olarak uzlaştırma kapsamına alınmamıştır.
7.2. Israrlı Takip Suçu Basit Yargılama Usulüne Tabi Bir Suç Mudur?
Israrlı takip suçunun temel hali bakımından genel hükümlere göre yargılama yapılabileceği gibi basit yargılama usulü de uygulanabilir. CMK m.251/1 uyarınca, Asliye ceza mahkemesince, suçun temel şeklinden sunulan iddianamenin kabulünden sonra basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir, yani basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağını mahkeme takdir eder. Ancak ısrarlı takip suçunun nitelikli halleri bakımından ise basit yargılama usulü uygulanamaz.
8. Israrlı Takip Suçunda Zamanaşımı Ne Kadardır?
Israrlı takip suçuyla ilgili olarak, dava zamanaşımı süresi 8 yıl olarak belirlenmiştir ve ceza zamanaşımı süresi ise 10 yıldır. Israrlı takip suçunda dava zamanaşımı süresi, ısrarlı takibin herhangi bir şekilde (örneğin kişinin yakalanması gibi) kesildiği anda başlar. Ceza zamanaşımı süresi ise, mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren başlar. İstinaf başvurusu zamanında yapılmaz veya karar istinaf mahkemesi tarafından onaylanırsa, karar kesinleşir. Dava zamanaşımı süresi içinde dava açılmaz veya sonuçlandırılmazsa, dava düşer ve fail hakkında herhangi bir karar verilmez. Ceza zamanaşımı süresi dolarsa, verilen ceza infaz edilemez.
KAYNAKÇA
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, Resmî Gazete’de Yayımlandığı Tarihi: 4.12.2004, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5271.pdf , erişim tarihi: 08.02.2024
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, Resmî Gazete’de Yayımlandığı Tarihi: 12.10.2004, https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf, erişim tarihi: 26.04.2023.
DOĞAN Recep, Kadına Yönelik Şiddetin Bir Türü Olarak Israrlı Takip (Stalking) Kavramı ve Suçu, Ankara Barosu Dergisi, 2014.
HAFIZOĞULLARI Zeki, ÖZEN Muharrem, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2012.
Israrlı Takip Suçu ve Cezası (TCK m.123/A), https://www.mgc.com.tr/israrli-takip-sucu-ve-cezasi/#Israrli_Takip_Sucu_Nedir , son girilme tarihi: 26.04.2023.
MERAKLI Serkan, Ceza Muhakemesi Hukukunda Fiziki Takip Kavramının Anlamı ve Bir Koruma Tedbiri Olarak Kanunla Düzenlenmesi Gerekliliği Üzerine Bir İnceleme, Ceza Hukuku Dergisi, 2020.
ÖZAR Süleyman, Israrlı Takip Suçu (TCK m.123/A), https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2425483 , son girilme tarihi: 26.04.2023.
ÖZBEK Veli Özer, DOĞAN Koray, BACAKSIZ Pınar, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Eylül, 2022.